İyi ki ikisi de var şu yaşamda dediğim günler.
Sıkıcı ve karanlık son pazar günümüzde Miacık ile izlemek üzere seçtiğimiz film, günü renklendirmekten çok sıkıcılığının altını çizdi. "Zeynep'in Sekiz Günü"... Ne bitmez günlerdi Tanrım! Yer yer sinirsel gülmeler, baştan sona tiye almalarla sonuna yakın bir yere kadar izleyip "Eeh, yeter.Sonuna bakarız" diyerek dağıldık odanın köşelerine.
Filmde en güzel şey, hatta tek güzel şey ilk kez duyduğum nefis bir şarkıydı. Dvdnin sonu geldi, şarkının kısacık bölümü dakikalarca dönüp dönüp çaldı, dokunamadım kumandaya.
Sonra başladım şarkıyı aramaya. Ama aramalar başarısızlıkla sonuçlandı (evet hâlâ neyi nasıl bulacağımı bilemiyorum bazen sanal dünyada). O sırada arşivinde olup olmadığını sorduğum sevgili arkadaşım ve ince eşinin sayesinde iki gün sonra o müthiş şarkı ve yanında ekstra güzelliklerle dolu bir cd ulaştı elime. Ben iki gündür cdyi yanımda taşıyor, sağa sola kopyalıyor, eve gelip hemen çalmaya başlayarak keyif yapıyorum.
İyi müzik ne kadar güzel bir şey! diyorum. Yaşama tat veren bu küçük ama büyük şeyleri yaşattığı için teşekkür ediyorum Tanrı'ya.
Bu kadar beğendiğim şarkıyı eklemezsem ayıp olur herhalde. Hem böyle biraz kendime saklamak istiyorum hem de herkes bilsin ve sevsin :-) Ama ben içimde tutamıyorum hiç bir şeyi işte, bilirsiniz. O halde buyrun, kulaklarınıza armağan olsun benden.
http://fizy.org/d4fIkzEoWEftNw
bir de şuna bayıldım: http://fizy.org/d4fIT__yTGWE7I Teşekkürler, ellerine ve ruhlarına sağlık talebime bu kadar güzel ve hızlı yanıt verenlerin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder