Her gün aynı güzergâhı yürümenin bazı sonuçları vardır. Her sabah aynı saatlerde aynı yollardan ters yöne giden birçok insanla karşılaşırsın ve onları ‘tanırsın’ artık. Hatta kimle aşağı yukarı nerde karşılaşacağını bilirsin. Zaman zaman bu kesişme yeri senin ve ya diğerinin geç kaldığına işaret eder.
Tanımazlıktan gelip geçen eski öğrenci, her sabah günaydın diyen bir başka eski öğrenci, şalını bir ucundan dudaklarının arasına alan teyze (bazı kadınlar eşarpla da bunu yapıyor ve ben nedenini kesinlikle bulamadım), top sakallı göbekli bey, Denizcilik Lisesi öğrencileri… bu insanlarda bir değişiklik varsa dikkatini çeker. “Hımm, saçlarını kestirmiş” dersin örneğin.
Ücretsiz deneme süresi olan masaj yatağı sırasının yoğunluğunu kontrol edersin, karda kışta torbalarını sıraya sokup bekleyen insanların dertlerine derman bulmalarını dileyerek.
Trafik lambalarında ne kadar bekleyeceğini tahmin etmek, yeşil yanmakta iken adımını attığında yaya geçidinin ortasında kırmızıya dönüp dönmeyeceğini (ayarı yanlış) kestirmek de mümkün olur bir süre sonra. Arada bir araçlara on saniye kırmızı yanan ve sönen (yeşile dönmeyen) ışıklarda yabancı plakalı araçların durup yeşil ışık bekleyeceğini, arkasında oluşan konvoya, çalınan kornalara rağmen gitmeyeceğini bilip izlersin bunu ve gülümsersin.
Terzinin mankenlere yeni giysiler giydirip giydirmediğine bakarsın. Simit ve poğaça fırınından sokağa yayılan kokular her sabah aynı güzelliktedir. Yaklaşırken başlarsın koklamaya. Bazen kokunun cazibesine dayanamaz, yağlı mağlı dinlemez alırsın, sıcak sıcak yersin.
Çok sevdiğin, altından geçerken çiçeklerini koklayarak mutlu olduğun ağacın kesilmesine sebep olan binaya sinir olursun. İnşaatın ilerleyişine, her gün yapılan yeniliklere hâkimsindir. Camları takılmış, önüne taş döşenmiş, iki daireye yerleşilmiş vb.
Bahçeye girişte solda kalan koca çınarın tek bir kuru yaprağının onca fırtınaya, yağmura karşın düşmemesine hayret edersin önce. Sonra da yaprağı takibe alırsın. Her sabah başını kaldırıp bakar, incecik bir bağ ile ağaca bu ısrarlı tutunuşunu takdir eder, selam verirsin yaprağa.
Sıkıcı gibi görünse de her gün aynı yerlerden aynı insanlardan geçerek bir yere ulaşmak; zevkli tarafları vardır velhasıl. Ya da zevkli kılmak için bulduklarımdır bunlar, bilemedim orasını. 16.03.2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder