Meslekî doyuma ulaşmanın neredeyse olanaksız olduğu bir alan bizimki. Zaman zaman da öylesine zor anlar yaşatıyor ki, dışarıdan çok kolay görenlerin bir nebze tatmalarını isterdim.
Çok sevdiği babasını daha yedi yaşındayken kaybetmiş bir çocuğa hangi sözlerle teselli verilir örneğin? Söylediklerine kendin inanmazken, onun yerden kaldırmadığı gözlerine nasıl bakılır? Üzüntünün yüzüne cilt hastalığı olarak olarak gelip oturması, tırnaklarına katmer katmer yerleşmesi ne kadar serinkanlı karşılanabilir?
işte kelimelerin bittiği yer.veremediğiniz tesellinin ağırlığı altında ezilmek bu olsa gerek...
YanıtlaSilEvet, dalgaların altında kalmak gibi..
YanıtlaSil