24 Ağustos 2008 Pazar

YOL/LAR

"Yolların kesişenini severim" diyenlere ...
Bir yoldan kaç farklı duyguyla, kaç farklı kişiyle, hatta aynı kişiyle ne değişik hâller içersinde geçiyor insan. Defalarca sarmaş dolaş, o an yaşanan güzel duygular ve huzurun yerini hiçbir şeyin tutamayacağına duyulan büyük inançla, bitmesin isteyerek yürünen yolda, gün geliyor yanındakini hiç tanımadığını düşünerek, tuhaf bir uzaklık duygusuyla, hızlı ve gergin adımlar atılabiliyor. Ve bir akşam, yolun tanıklık ettiği tüm duygu ve durumları düşünerek, bu düşüncelerin yalnızlığına yaptığı vurguyla , adımlarını sürükleyerek yürünüyor.

Yüreğinde benzer yaraları kanayan, kulaklarında aynı ezgiler çınlayan, kafalarında aynı soru işaretleri dönüp dolanan insanların apayrı uzayıp giden, birbirini bilmez ve kesmez yollara dalıp gittikleri de çok olmuştur muhakkak.

Yol; ne çok umut, ne çok umutsuzluk, bazen hüzün bazen neşe, hem ayrılık hem kavuşma gibi tezat duyguları yaşatan ve anımsatan bir kavram..

Öyle yol aldı ki insanoğlu, kesişmez yol kalmadı görünmez ağlarla örülü yaşamımızda. Herkesin yolu ağlara düşer oldu bir şekilde. İyi ki de öyle oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder